27 Ağustos 2012 Pazartesi

DUMAN...



Hayat... Her yeni günde bize ne getirip ne götürecek bilinmezlerle dolu bir güne daha başlamış, günü yarı etmiş ve Rüzgar’ı öğle uykusu için gezdirdiğim evimizin yanındaki minicik koruluğumuzda! bugün bize bugüne kadar gördüğüm en minyatür kara kaplumbağasını getirdi. Kimileri için belki de kayda değer hayatı dolduracak bir varlık olmayabilirken, bugün bana çocuklar gibi heyecan verdi…




 Oysa bundan kısa bir süre (5 Şubat 2012) önce Duman gittikten sonra , bir daha eve canlı balık bile sokmam diye büyük laf etmiştim. Zira bu minyatür kaplumbağadan evvelde, bir kuşumuz oldu.Marmaris’de ormanın içindeki evimize bir sabah davetsiz bir misafir olarak giren muhabbet kuşunun, açık unutulan kafesinden, sahibini geride büyük bir üzüntüyle bırakıp kaçtığı her halinden belliydi.Zira son derece cana yakın ele gelen bir kuştu, ki! Marmaris’den Bodrum’a dönene kadar arabada Rüzgar’ın omzunda geldi diyebilirim…
 Duman’ı kaybettiğimiz, takvimlerden silinesi o günden sonra, nerdeyse bütün hayvanlara küsmüştüm. Çünkü Duman bizi, kendi hem cinsleri ona kıydığı için, bırakıp gitmişti. Onlara öylesine öfkelenmiştim ki !günlerce, kapımızın önünde gelip yatan sokak köpeğini görmezden gelmiş, uzun süre onu yok saymaya çalışmıştım. Ama şuan da kapıda bir değil 2, hatta zaman zaman yemek yemeğe gelip giden 3 tanede sokak köpeğimiz var.
Sevgili dostum-oğlum-canım Duman’dan sonra, evimize ilk gelen davetsiz misafir muhabbet kuşunda Duman’ın ruhunun olduğuna ikna ettim kendimi.Belki de içimdeki acıyı birazcık dindirmek için kendi kendime oynadığım bir oyundu bu ve bu oyunun sonunda kendi gelen ve adını nane koyduğumuz kuşumuzun yanına,  yalnızlık çekmesin diye birde limon adını verdiğimiz başka bir kuş aldık mıJ iyi ki de aldık, sabahları onların sevişken şakımalarıyla güne başlamak ve kısa sürede birbirlerine bağlanmalarını ve aşklarını izlemek gerçekten çok keyifli…


Şimdi nane-limon, kapıda yatan kocabaş ve arkadaşları tamam da…


Ağustos sıcağında, belli ki su aramak için yuvasından çıkmış ve kaybolmuş, yollara düşmüş minyatür kara kaplumbağasını ne yapmalı??? Ben yine kıyamayıp neredeyse cebime koyup çocuklar gibi bir heyecan, bir telaş eve döndüm ve eşimle paylaştım. Baktım çokta olumsuz bir tepki vermedi,(Zira Duman’ın gidişi en çok, en derinlerinde ona dokunmuştu ve o gün asıl resti o çekmişti 'evde bundan sonra hiçbir hayvan istemiyorum' diye, haklıydı da! Çünkü Duman; benden, bizden bile önce babuşumuzun canıydı, yol arkadaşıydı nasıl dayanabilirdi ki ! Onca yalnızlığında, kalabalığında

Duman ona arkadaşlık etmiş, adeta oğlu olmuştu)


Tüm bu karmaşık, bir heyecanlı bir hüzünlü, halet-i ruhiyelerden geçerken, birde baktım ki !kaplumbağanın yuvası bile hazır karşımda duruyor, aylardır bahçenin bir köşesinde reyhan ekilmek için bekleyen küçük meyve kasasının içine, onun için doğal bir yaşam alanı yapıvermişim! Kim ?ben mi !hatırlamıyorum… Tek hatırladığım eşimin gelip doğal yaşama bıraksan, doğanın düzeniyle oynamasan daha iyi olmaz mıydı demesi oldu ?


Ne dersiniz?


Şu resimdeki bir damlacığı doğaya mı bırakmalı?


Yoksa, bahçede onun için doğal ortam mı yaratmalı?


Yada bir süre bakıp geliştirip öylemi doğaya salmalı?




Bilemedim?! !!


Duygusal düşünce gücümle hareket ettiğim sürece, sonuç kaçınılmaz! Sanırım, aileye yeni bir üye daha katıldı… katılacak…
VEEE DUMAN… BENİM ÇAKMA RAMBOM, DOSTUM,,, SIRDAŞIM,,, GÖZYAŞI YASTIĞIM,,, BAKIŞLARIYLA İNSANIN İÇİNİ DUYAN, DİNLEYEN... HER NER DEYSEN , BİLİYORUM GÖRÜYORSUN BİZİ VE HALA BURALARDASIN,,,SEN ÇOK AMA ÇOK ÖZEL BİR KÖPEKTİN, BENİM İÇİN BİR İNSANDAN TEK FARKIN, YARADANIN SANA FAZLADAN İKİ BACAK DAHA TAKMIŞ OLMASIYDI…  BİZİ, BİZİM İÇİN ERKEN BİR VAKİTTE BIRAKIP GİTTİN… KİMBİLİR BELKİ DE GİTMEK İSTEDİN… SONUÇ DEĞİŞMEDİ, ŞİMDİ SEN YOKSUN, NE KAFESTE Kİ KUŞLAR, NE BAHÇEDE Kİ KAPLUMBAĞA, NEDE KAPININ ÖNÜNDEKİ HEM CİNSLERİN, NEDE BUNDAN SONRA EVE GELME İHTİMALİ OLAN DİĞERLERİ ASLA VE ASLA SENİN YERİNİ DOLDURAMAZLAR, ALAMAZLAR... SENİN YERİN HALA KIYMETLİ VE ÖZEL VE ÖYLEDE KALACAK....
                                                                                       ÇOK ÖZLEDİK SENİ... BİZİ DUY EMİ!
  
 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder